Geçmişten günümüze tıbbi işlemlerdeki ağrı en önemli sorunlardan biri olmuştur. Kişilerin duyumsadığı fiziksel acı dolayısıyla tedaviyi reddettiği veya tedavinin yapılamadığı birçok durum mevcuttur. Buna çözüm olarak da çağlar boyu acıyı hafifletici ya da bilinç kapalılığı sağlayan uygulamalara başvurulmuştur.
Günümüzde acı ya da farklı sebeplerle uyuşturma, uyutma, anestezi, sedasyon gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin kullanılmasındaki amaç, uygulanacak bölge işlem süresi gibi birçok faktör hem yöntemin türünü hem de uygulanışını değiştirir. Açık bilincin problem olacağı ameliyatlarda anestezi uygulanırken, bilinç kapatma gibi ciddi bir gereklilik yoksa lokal uyuşturucu iğne ve ilaçlar kullanılır. Ayrıca süreye ve kişiye göre doz ayarı yapılması da önemlidir. Diş hekimliğinde de belli başlı durumlarda lokal anesteziler ve uyuşturma yöntemleri kullanılır. Bunlardan yayın olarak karşılaşılanlardan biri de sedasyondur.
Sedasyon damar yoluyla verilen ilaçlar neticesinde kişinin uyku haline geçmesi durumudur. Bu uyku ilacın dozu ile derinliği belirlenebilen bir uykudur. Yutkunma, nefes alma vb. yaşamsal fonksiyonların aynen devam ettiği uygulamada ağrı hissi de ortadan kaybolmaz. Gerekli durumlarda ağrının yok edilmesi için lokal anesteziler uygulanabilir. Sedasyon tam olarak da bu yönüyle anesteziden ayrılır. Anestezide kişi uzun ve ağrısız bir uykuya dalar. Ayrıca sedasyon yönteminde uyku süresi de ayarlanabilir. Genel olarak altmış ila doksan dakika arasında değişen bir süreyle uykuya dalınır. Gerekli durumlarda bu süre uzatılabilir.
Peki Böyle Bir İşlem Neden Vardır, Ne İçin Kullanılır?
Sedasyon bir uzman ile ameliyathane ortamında uygulanan önemli bir tıbbi uygulamadır. Diş hekimliğinde önemli birkaç sebeple uygulanır. Diş hekimliğinde çoğunlukla lokal anestezi uygulamaları kullanılır. Çünkü çoğu uygulama sadece belli bir bölgede ağrı oluşturur. Yapılan işlemlerde kişinin bilincinin açık olmasının yarattığı bir sorun olmadığından ciddi bir anestezi uygulamasından kaçınılır. Zira anestezi uygulamaları hiçbir risk içermeyen uygulamalar değildir. Her anestezi uygulaması riskler barındırdığı gibi birçok açıdan sıklıkla uygulanıyor olması da sorun yaratır. Özellikle dolgu, kanal tedavisi, diş çekimi gibi işlemler basitlikle lokal anesteziler ile çözülebilir. Fakat bu tedavilerde bile belli durumlarda sedasyon gerekebilir.
Sedasyon uygulamasının yapılmasının en önemli sebeplerinden biri hasta yaşıdır. Özellikle belli bir yaşın altındaki çocuklar diş tedavilerine karşı tahammül göstermekte oldukça zorlanırlar. Kısa sürede beklemekten vazgeçebilir, hareketsiz duramayabilirler. Özellikle sıkıldıklarında ve dikkatleri dağıldığında hareketlenerek tedaviye engel olmaya meyillidirler. Belli bir sürenin üzerinde gerçekleşecek işlemler için psikolojik olarak da hazır olmayabilirler. Bu durumlarda onları bu işleme zorlamak, sıklıkla diş ile ilgili işlemler uygulanacağı zaman bunu devam ettirmek, vakit içerisinde çocuklarda dişçi korkusu yaratabileceği gibi tedaviye devam etmemelerine de sebebiyet verebilir. Bu durumlarda çocuklarda kalıcı travmatik anılar oluşturmamak adına sedasyon uygulanabilir.
Hasta yaşının oldukça ileri olması da bu gibi durumlara yol açabilir. ileri yaşlı hastalar tedavi süreçlerine tahammülsüzlük sergileyebilirler. Özellikle de ileri yaşlarla gelen belli hastalıklar bu duruma sebep olabilir. Demans, bunama gibi durumlar yaşlılarda da çocuksu davranışlara sebep olarak diş tedavilerini zorlaştırır. Ayrıca ciddi korku durumları yaşayan kişiler de bir manisi olmadığı halde hekimlerinden bunu talep ederek uygulamayı uyku halinde sürdürmeyi tercih edebilirler.
Yine de sedasyon doktor tarafından gerekli görülmediği durumlarda ısrarcı olmamak, gerçekten engel teşkil eden psikolojik ya da fizyolojik bir durum olmadıkça işlemi bilinç durumunda gerçekleştirmek en doğrusu olacaktır.